Başarı ve mutluluk düşüncelerimizin niteliğine bağlıdır. Çünkü her eylemin atası düşüncedir. Düşünceleriniz ne ise hayatınız da odur. Hayatınızın gidişini değiştirmek istiyorsanız düşüncelerinizi değiştirin. “Her gün aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemek deliliktir.” Derken Einstein, buluşlarını yaparak insanlığa katkıda bulunabilme gücünü düşüncenin gizlerinden alıyordu. Büyük insanlar önce dünyayı düşüncelerin yönettiğini farkettiler, sonra da olumsuz ve sınırlayıcı tüm negatif düşüncelerden kurtuldular, iyimser bir tutuma sahip oldular. Bunu takiben tavırlarını ve davranışlarını değiştirdiler ve istatistik sonuçlar almayı başardılar.

İyimserlik bir tavırdır. İstediğinizi başarmanıza yardımcı olacak bir tavır. Her iyimser başarılı olamaz. Ama her başarılı mutlaka iyimserdir. Çünkü insanı harekete geçirecek güç iyimserliktir. Yapabilirim, düşüncesidir.

İyimserler geleceğe ait olumlu resimleri beyinlerinde görürler. Geleceğe umutla bakan iyimserler bu olumlu resmi gerçekleştirmek için ihtiyaç duydukları enerjiyi üretmeyi başarırlar. “Her sorunun bir çözümü mutlaka vardır.” İnancına sahip olduklarından hedeflerine doğru giderken karşılaştıkları her sorunu çözmek için farklı yollar denemekten vazgeçmezler ve kolay kolay pes etmezler. Kötümserler ise çözüme değil de soruna odaklandıklarından harekete geçecek gücü bulamazlar. Onlar yeni şeyler denemekten korkarlar. Çünkü geçmişte denediklerinde aldıkları sonucun bir benzerini almacaklarına dair körü körüne bir inanca saplanmışlardır.” İyimserler her sorunu fırsata çevirmesini bilirler.

İyimserler yenilmenin geçici, vazgeçmenin ise kalıcı bir durum olduğunu bilirler. Bu nedenle yenilseler de vazgeçmezler. Israrlar farklı yollar denerler. Yeni yöntemler keşfeder ve yapabilme yeteneklerini geliştirirler. Başarı yolculuğunda çeşitli engellerle karşılaşabilir ve çaldıkları kapılar yüzlerine kapanabilir. Ama onlar şu inanca sahiptirler: Bir kapı kapansa, bin kapı açılır. Kötümserler kapanan kapıya o kadar uzun süre bakarlar ki yeni açılan kapıların farkına varamazlar. İyimserler ise tüm dikkatlerini yüzlerine kapanan kapıya değil, yeni açılacak olanlara odaklarlar.

İyimserler sürekli yeni yollar deneyip beyinlerinin en becerikli kısımlarına ulaşarak, ondan yararlanmakta ustalaşırlar. Bu yüzden hata yapmaktan korkmazlar. Her hatayı bir öğrenme seansına dönüştürürler. Çünkü onlar şunun farkındadırlar: Vazgeçilmiş her hata ileri atılmış bir adım sayılır. İyimserler, daima hayatın güzelliklerine bakan ve sorunları hiç beklenmedik bir şekilde çözüp başarı merdivenlerindeki yolculuklarına devam eden kişilerdir.